Genellikle "Tanrı'ya inanmıyorsan evren nasıl var oldu?" sorusuna cevaben ateistler tarafından söylenir.
Var olmanın yaratıcı bir güce ihtiyaç duymasını görmezden gelen bu insanlar, bilime sığınırlar. Doğadaki her olayı açıklayabilen bilimin bir gün bunu da açıklayacağını umut ederler, Tanrı'nın varlığının bilimin değil felsefenin konusu olduğunu ihmal ederler.
Kanımca bunun nedeni yunan mitolojisindeki gibi inanış biçimleri. Yani, neden şimşek çakıyor sorusuna Zeus'la açıklayan inançlar. insanlar bu şekildeki inançların yanlışlığını bilim sayesinde gördükçe, bilimin her şeyi açıklığa kavuşturabileceğini düşünmeye başlamış olabilirler.
Aynı zaman da bilim belki bir gün açıklayabilir diyor olabilirler. "bilimin açıklayamaması birgün açıklayamayacağı anlamına gelmez." diyen insan yanılıyordur. Bilim her zaman "Nasıl oldu?" diye sorar ve verilen cevaplar esvaptır. Ardından esvaplar için de yeniden "Nasıl oldu?" sorusu sorulur ve nur topu gibi bir çok esvap elde edilir. Bu bir kısır döngüdür, bilimin sınırı yoktur. ilim sonsuzdur.
Konunun dinler değil, Tanrı'nın varlığı ve evrenin nasıl var olduğu olduğunu unutup "kendini her şeye vakıf ilan edip kendine tanrı elçisi diyen bir insanın sözlerinden seçmeler yapsa bazıları için daha makbule geçen bir iş yapacak olan kimsedir." diyerek olayı dinlere bağlayarak sıyrılmaya da çalışabilirler.
Bilimden hoşlanmadığımız kuruntusuna da kapılabilirler, yanılmasınlar.
Bilimi istemediğimiz sonuçları verdiği kuruntusuna da kapılabilirler. Oysa bilim gayet istediğimiz sonuçları veriyordur. Bir kısır döngü içerisinde "Nasıl oldu?" sorusuna esvaplar ileri sürmeye devam ediyordur.