başlıktaki gibi "eski"dir o giden sevgili. zaten bir miad koymuşsundur olaya ve aşkınız raf ömrünü dolduralı tam tamına bildiğiniz ve nefes alıp verdiğiniz kadar geçen günler olmuştur.
her dakika hatta ve hatta her an değişen ve değişecek olan bir kalbe sahip olan her insanoğlu gibi sürekli olarak bir şeylere sınır çizip süre vermek gibi pis bir alışkanlığın eseridir biten ilişkiler.
giden -yaklaşık olarak altı ay evvelinden- kafasına koymuş, ölçmüş-biçmiş ve kendince haklı sebepleriyle bitirmek istemiştir. olay da burada ya; "kafasında" bitirmiştir, halbuki sevmek "gönül" işidir. hiç marangozun yapabileceği bir masayı manavdan yapmasını istediniz mi? çok absürd olurdu değil mi? işte gitmeye "aklını" koyanlar da bu absürdlüğün içerisindedir.
boşvereceksin veya can yücel'in dediği gibi "bağlanmayacaksın bir şeye körü körüne". hem daha aklı ile kalbinin yerini karıştıranla muhabbet mi edilir?