sinemasıyla istanbul film festivalinde "arirang "adlı otobelgesel(şu an uydurdum) diyebileceğimiz bir filmi ile tanıştığım, evin içinde çadır kurmuş, bu adam film boyunca ne yaptıysa kamera açıktı; tuvalete gittiğini, yemek yediğini, kurgu yaptığını, kendisiyle kavga ettiğini gördük. uzak doğuluların zihni mi farklı çalışıyor bilmem ama kim ki duk gerek sinema öncesi yaptığı işler ve uzun bir süre hayatta çok iyi seyirci ve gözlemci olması gerek zekasıyla ve bence duygusal olmasıyla hep fark yaratacaklardan olan bir yönetmen. sette yaşanan bir kazadan dolayı bunalıma girip inzivaya çekilmesinin filmidir "arirang". aynı zamanda her sanatçı gibi ülkesinde değer görmediğini, uluslararası ödüller alınca insanların ilgisini ancak çektiğini ülkesinde anlaşılamadığından yakınır.