Ankara'dan her gidişimde başıma gelen şey. Küçüklüğümden beri olmak istediğim yerdir Ankara. Haritada kalp içine alırdım küçük bir kız iken. En sonunda üniversiteyi kazanıp gittim hayallerimin şehrine. Çoğu kişinin istanbul ya da izmir aşkından daha başkadır Ankara. Bir kere mücadele etmezsin bu şehirle, gül gibi geçinip gidersin seversen. Yok sevmezsen de arkana bakmadan gidersin.
Kızılay'da yürümeyi özlersin mesela. Mogan Gölü'nü izlemeyi, Tunalı'da gezinmeyi. Kurulan dostluklar başkadır Ankara'da. Düzenli şehirdir burası. istanbul gibi gürültüsü yoktur. Akşam iş çıkışı saatlerini saymazsak tabi. Aspava'da döner yersin, Hamamönü'nde kumda kahve içersin. Bir de candan dostların varsa Ankara'dan güzel şehir yok bence.
Küçük şehirden gelen için daha bir farklı gelir Ankara. O yüksek binalar mesela. Sonra sev sevme bir de Melih Gökçek var.
Sanırım uzun süre daha var olacak ya ne diyeyim.
Şimdi bile Selanik caddesindeymişim gibi geldi.
Seveni de sevmeyeni de özler Ankara'yı.