yolculuğa çıkıyor ruhum bedenime aldırmadan
koparıp attım sandığım acılarımla hüzünleri tekrar tekrar kalbime kazıyarak
bomboş sokaklarımda bir esirlik hakikati
iradeden yoksun ve onlarca hayale tutsak yüreğim
geçmişte yaptığım hataların bedeli ifşa ediyor bünyemde
hepsi canımı yakan içine hapsolduğum yenilmişliklerim...
kulaklarımda pare pare olmuş cümleler,
son tutkumu da gölgende kaybediyorum
dudaklarımda ise ayrılıklara isyanım oluyor
gelecekteki mutlak irademe baştan yeniliyorum
sokaklar eskilerin çıkmazında büyütecek biraz daha beni
belki bir gün adam olacağım
şimdilerdeyse
konuşmanın yıkıcılığını susmanın mahçupluğuyla aldatıyorum
suskunluğum bıçak oluyor
hıçkırıklarım zehir
aynalarda perişan yüzüme bakıyorum
hatıralardan yorgun köşe başında dinleniyorum.