savaşa giden hırvat askerlerinin karıları ya da anneleri başlarından çıkardıkları atkıları kendilerini unutmasınlar diye kocalarının boynuna bağlarlarmış. hey gidi günler o zamanlardan bu zamana kimlerin boynuna sarılmış bu atkılar. hırvat, mırvat olmuş sana kravat. türkiye' de kravatı ilk kullanan sultan abdulmecid hangi akla hizmete boynuna sarmış bunu ki? hırvatlar kim biz kim?
elin şalvar giymiş mi? kaftan giymiş mi? onlar askere giderken anneleri ellerine kına yakmış mı vatana kurban olsunlar diye ? hey yavrum hey. ne yani şimdi biz evden çıkarken hanımlarımız kendilerini unutmayalım diye kafasında ki atkıyı boynumuza dolamış mı oluyor mütemadiyen? yok abi yok onların her adetini üstün körü taklit etmenin manasını çözmek bir mesele. son derece manasız gereksiz bir aksesuar. hele bir de "kravat takan birisi arkadaşına sormazmı 'nasıl iyi durmuş mu?' diye tam bir komedi. hani "esmere al bağla karşısına geç ağla" işte o hesap.
