ingiliz yazar ve devlet adamı Thomas more'un, yaşadığı dönemin sosyal ve siyasal hayatının ne kadar kötü ve ahlaksız olduğunu göstermek için yazdığı eseridir.
kitap önce raphael adlı bir denizcinin ağzından dönemin ingiltere'sinin bir eleştirisi olarak başlıyor. Raphael, sonrasında ise "utopia"yı anlatmaya başlıyor. Utopia'nın güzelliklerini anlatırken, kıta avrupasının kötü yönlerini ortaya koyuyor.
Utopia'da kusursuz bir düzen var. Bu düzenin sağlayıcısı; "ortak mülkiyet". Utopia'da hiçkimsenin özel mülkiyeti yok. Tüm mallar ve eşyalar herkesin kullanımına açık. Öyle ki, evlerin kapısı bile yok. Utopia 54 şehirden oluşuyor ve başkent hariç hepsinin düzeni aynı. Utopia'da makamlar ve mevkiler sınırlı. Çok az sayıda yönetici var ve bunlar kısa süreliğine halk tarafından seçiliyor.
More, tüm sorunların ve insanların kötü duygularının sebebi olarak "özel mülkiyeti" görüyor. Utopia'da özel mülkiyetin olmadığı bir toplumun ne kadar mutlu ve huzurlu olacağını kanıtlamağa çalışıyor.