"sen benim içimdeki büyük yangınların adı" diye başlamıştı şarkı sigaramı tüttürürken. sokağa bakıyorum insan yok, bir kedi miyavlıyor durmadan. herhalde annesini arıyor. saate bakıyorum 3ü geçmiş. sonra daha birkaç saat önce verdiğim sözü düşünüyorum. bu gece erken uyuyacağım, yarın işte ölü gibi olmayayım bu sefer. çünkü belki de ölü gibi gözükmemdendi ayşen'in farkında olmamam. bu uyuyamamaların ardı arkası gelmemeye başladı zaten son bir yıldır. evet belki gecenin 3ünde birçok kişi uyumuyor, ama çoğunun bir görevi var, kimisi vatan için nöbette olan bir asker, kimisi hasret kaldığı sevgilisini düşünürken bir yandan uzak diyarlara yük götüren kaptan. ayşen'e soracağım "bir akşam yemek yiyelim diye" de, uyumalıyım önce. kendime çeki düzen verip jilet gibi çıkmalıyım çünkü karşısına. tabi, ben çeki kendime verilecek çeki düzenin güzel uyumaktan ibaret olduğunu düşünüyorum orası da ayrı bir trajedi. külüstür bir arabanın kaportasını yenilediğinde çalışacağını düşünmek gibi bir şey bu..