Acılar büyüktür. Özellikle Irakın içinde yaşanan Türkmenlerin draması büyük bir meseledir. Çünkü Azerilerin de arazileri ellerinden gitmiştir. Bugünlere kaldılar. Artık Türkmenlerin de arazileri ellerinden gitti. On yıl sonra Türkmenler de aynı Azeriler gibi olacak. Irak Türkmenleri ile Filistindekilerin problemleri bir, gelecekleri aynısıdır. Her ikisinin de coğrafyası elinden gitmiş onunkisi israilin eline gitmiş, bizimkiler de muhtelif siyasi kitlelerin anlaşmaması neticesinde bizim de yerimiz gitmiştir. Ama ne olursa olsun kesinlikle bu projeye karşı Irak
Türkmenlerinin de bir çözüm projesi olması lazımdır. Bunun yanında Ankaranın da, Türk dünyasının da bu konuda daha ciddi bir şekilde yanımızda durmalarını, teşebbüslerini beklemekteyiz. insani yardımlarla bitmiyor bu işler. Bu projeyle bitiyor. Bu bir ölüm kalım meselesidir. 300 bin Türkmen artık coğrafyasından edildi, Güney Iraka gitti. Balkanlarda yaşanan göç, bugün Irak Türkmenlerinin üzerinde yaşanmaktadır. Bu sorumluluğu ben, Irak Türkmen Cephesi Başkanı olarak söylüyorum. Bugün benim dönemimde bu sorumluluğu değil ben hiç kimse taşımaya gücü yoktur. Yine de ben ve ekibim tahammül edeceğiz ama bir proje ile de buradan çıkacağız. Çözüm projesi, Irak Türkmenlerinin de bir Türkmen bölgesi olması lazımdır. Bu Türkmen bölgesini şimdiden yol haritası olarak çizelim. Adını da koyalım; Türkmeneli bölgesi bunun için de hazırlanalım. Bugün bir emrivaki ile bir siyaset gerçekleşmişse gelecekte bizim de Türkmeneli bölgemiz belki 15 yıl sonra da olsun o da gerçekleşmesi lazımdır. Artık Irakı bir Sünni, bir Şii, bir Kürt bölgesi adı altında nitelendirmek Türk varlığına, Türkmen varlığına büyük bir haksızlıktır. Bunu söylemek isterim sizin vesilenizle.
Erşad Salihinin aktardıkları şöyle devam ediyor:
Bir göç Telaferden Güney Iraka sıcaklığın derecesi 50. Açık arabalarda susuz, ramazan, çoluk çocuk, yaşlı büyük arabaların içinde 9 saat süren, bazı yerde icap eder 5 saat kalırlar, her gün en az bu bölgelerde 4 ile 5 çocuk ölüyor. O göç sırasında her gün. Artı yaşlılar, 70 yaşında, 80 yaşından büyük olanlar çok büyük acı durumu yaşamaktalar. Artı bunun yanında maalesef göç eden bir aile, yolda namusunu, şerefini korumak için bazı bölgelerde kızlarını bile başkalarına evlendirmek mecburiyetinde kalıyor. Bu bir dramadır. Bunlar yaşanıyor Türkmenlerin üzerinde ama sessizce katlediliyor Türkmenler. Sessizce öldürülüyor Türkmenler. Sessizce Türkmen kültürü Iraktan gidiyor. Sessizce Türkmen insanı yok olmaya maruz kaldı. Sessizce de herkes buna sessiz kalmıştır maalesef. Çok taraflar sessiz kaldılar. Türkmenler kaderlerine terk edildiler.
Salihi, Barzani yönetimi de bağımsızlık ve Türkmen topraklarını yutmak için referandum için yeni bir adım attı.. Yeni bir yasa kabul edildi sorusuna ise şöyle cevap veriyor:
O siyasi adımların geleceğinin büyük bir adımıdır. Tepkileri yalnız kınamayla görmek istemeyiz, destekle görmek isteriz. Eğer komşu ülkeler olsun, merkezi hükümet olsun. Çünkü, burada bu varlık, merkezi hükümetle ilgilendiriyor komşu ülkelerin de emniyetini güvenliğini siyasi hareketini ilgilendiren bir meseledir Iraktaki Kürt bölgesinde olan referandum. O yüzden bu tek kınamak ile kalmaması gerekmektedir, fiile dönmesi gerekmektedir. Burada hem merkezi hükümetin üzerine hem Türkiyenin üzerine, hem de iranın üzerine düşen büyük görevler vardır. Tek kınamayla kalınması, bu yasaların çıkmasıyla (ama biz kınadık ama siz yine de bilirsiniz yaptığınızı) demek ve Barzaninin önünü açmaktır.. Aslında ciddi bir şekilde adımların atılması lazımdır. Özellikle referandum ile gelecekte olan bölgede olan gelişmelerden dolayı.
Türk hükümeti Gazze için sürekli sesini yükseltirken Ankaranın Türkmeneli girişimlerini yeterli buluyor musunuz? sorusuna ise dramatik bir yanıt veriyor Salihi:
Biz Ankarayı rahatsız etmek istemeyiz. Ankarayı bizim için rahatsız etmek istemeyiz. Türkiyenin milli güvenliği bizim için o da önemlidir. Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa bizim için onurdur. Ama eğer bizim Türkmenlerimiz yok oluyorsa eninde sonunda Irakta yaşananlar Türkiyenin milli güvenliğini koruyorsa ama hiç bir taraf buradan yararlı çıkmıyorsa yok bu zarardır. Hepimize hem Türk varlığına hem de Türkiyeye. O yüzden daha ciddi adımların atılmasını beklemekteyiz.
Salihi sözlerini şöyle sonlandırıyor:
Keşke bizi bundan önce dinleyenler olmuş olsaydı. Keşke bundan önce nasıl Kürtler için birileri düşündü bir projeyi, 608 numaralı kararı çıkardıysa 1991de, Kürtler için güvenli bölgesi kurulduğu zaman keşke bizi de uluslararası gücü olanlar da Irak Türkmenlerini de düşünmüş olsaydı. Türkmenler için de bir güvenlik bölgesinin oluşturulması bugün Türk varlığını Irakta korumuş olurdu.
Böyle bir demeç vermiş Erşad Salihi. Bir kez daha vurgulamak lazım ;
Şuan Türkiye eli ile Işid ve kürtler tarafından Soykırıma uğrayan Türkmen Cephesi Lideri şu tarihi cümleyi kurdu :
Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa, bizim için onurdur
Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa, bizim için onurdur
Eğer Irak Türkmenlerinin ölüp gitmesiyle Türkiyenin varlığı devam etmiş olursa, bizim için onurdur
Vatansız şerefsizler için birşey ifade etmez o ayrı.