bir yaratıcıya inanma ihtiyacı

entry18 galeri
    1.
  1. insanoğlunun en büyük nimeti ve de en büyük düşmanıdır akıl. kimi zaman derin dehlizlerden uzanan bir yardım merdiveni kimi zaman da dipsiz kuyulara atan hain bir arkadaş gibidir bizler için. kişi bu dipsiz kuyulardayken daha çok arar kendisini kurtaracak bir erk sahibini, bir otoriteyi. içine girdiği o koca boşlukta ufacık bir ışık tanesi arar. bu noktada ortaya çıkar yaradan'a olan özlem ve arayış. mutluyken, keyfi yerindeyken aramaz yaratıcısını. anlık zevklerini tadarken başka şey düşünmek istemez. ne zaman aciz hale düşsek ışık hızında bir yardım bekleriz birilerinden belki evrenden!

    freud'a göre ; 'Tanrı, insanın kendi çaresizliğini telâfi etme isteğinden doğar ve bir kişinin hem kendi çocukluğunun hem de tüm insan ırkının çocukluk döneminin çaresizlik anılarının izlerini taşır ' yaratıcı kavramını baba kavramıyla özdeştirir. bir çocuğun babanın otoritesine ne kadar ihtiyacı varsa insanoğlunun da belirli dönemlerinde sihirli kutsal bir gücün varlığına ihtiyaç duyar. bu boyutta ise çevrede gözlemlediğimiz her imgede tanrının bir yansımasını görürüz. bu panteizme yakın bir görüş olsa da islamiyete göre de edep herşeyde allah'ı görme derecesidir. nefes alan ve almayan herşeyde. böyle düşününce insan belki o sonsuz yalnızlığından bir nebze de olsa soyutlar kendinden.

    peki ya koskoca boşluk olan şu evrende ise kum tanelerinden bile küçükken insan egolarının esareti altında nasıl da mağrur davranır... ilginç değil mi?
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük