''işte bu savurganlığı anlayamıyorum ben!sevgiyi her dağ başından bir kum tanesi hesabıyla toplayıp avucuna hapsediyorsun.tam avucun dolacakken, parmaklarını açıp havaya savuruveriyorsun hepsini...onca emek boşuna gidiyor.sevgi savurganlığında birbirimizle yarışıyoruz sanki.'' *
kitap 14 kısa öyküden oluşuyor.
her bir öykü ortalama on sayfa ve genel olarak benzer konular işlenmiş.ihanet, ölüm ve günümüzün yüzeysel aşklarını betimlemelerle, söz öbekleriyle derinleştirme çabaları.*.öykülerle ilgili hoşuma giden tek şey ise öykülerden birinde cemal süreya ve edip cansever dizeleriyle karşılaşmamdı.
bir şey düşünmek istemediğiniz, zaman geçirmeye çalıştığınız bir dönemdeyseniz okunulabilir.