fonetiği rahatsız eden bir dile öyle hemen kaba diyemezsiniz. fransızca da birçoklarını rahatsız eder ancak en kibar dillerdendir.
tdk'nın tanımı bağlamında kaba dil ancak argo, küfür ve ağır hakaret içeren deyim, kalıp gibi sözcük grupları yoğun olan dillere denir.
almanca'ya gırtlak seslerinden dolayı kaba demek cehaletten ziyade ahmaklık olur.
tdk'ya göre kaba:
1. sıfat Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
"Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." - Ö. Seyfettin
2. Taneleri iri
"Kaba çakıl."
3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
"Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." - R. H. Karay
4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
"Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." - H. R. Gürpınar
5. isim Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer
6. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
"Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." - O. C. Kaygılı.