arapça ''k-r-a'' kökünden gelir. okumak anlamında. yalnız ''t-l-e'' kökünden gelen tilavet ''okumak''ile arasında ince bir fark vardır. kıraat sesli okumak, tilavet sessiz okumaktır. kuranı etkileyici kılan onu okurken verdiğiniz makamdır.
kuran oluşturulurken çoğunlukla eski arap şiirlerinden esinlenildi. ifade tarzı ile ümeyye bin ebi salt, imrul kays ve diğer muallaka şairlerinin ifadeleri arasında büyük benzerlik vardır.
hatta kurandaki kamer suresinin 1. ayeti ile imrul kaysın muallakatu sebasının bir dizesi aynıdır.
''ikterabetus saatu ven şekkal kamer'' kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı. imrul kaysın m.s 570 de öldüğünü, kuranın da 610 da söylenmeye başladığını hesaba katarsak bu bilgi oldukça ilginç değil mi?