ateist akımı

entry10 galeri
    7.
  1. doğrusu ateizm akımı olmalıdır. son birkaç senede çıkan bir olgu değildir.

    din, tarih boyunca siyasi iktidarların meşruiyet sembolü ve toplumu bir arada tutmanın bir yolu olarak görülmüştür. buna karşı da birileri bu "tanrı hoaxı"na karşı çıkmıştır. noel babanın yalan olduğunu söylemiş, putları, tabuları kırmıştır. bunda insanların farklı kişilikleri de rol oynamaktadır. duygusal insanlar tanrı kavramına inanmaya daha meyilli iken mantıklarını ön planda tutan insanlar bu doğaüstü tanrı kavramına ihtimal vermemektedirler. buradaki keskin ayrım, cadı avlarını başlatmış, tanrıların kurban istemesine neden olmuştur. dinlerin ortaya çıkışının klasik hikayesi, insanoğlunun doğayı anlamamasından ve kendisinden daha üstün olan bu güç karşısında çaresiz kalmasından ve doğaya saygı duymasından kaynaklandığı yönündedir.

    antik dönemde çok tanrılı dinler akımı, her tanrının "yeryüzündeki temsilcisinin" farklı olmasından dolayı iktidar kavgalarını ve çok başlılığı körüklemiş, akhenaton bu politeizm/çok tanrıcılık akımını bitirmiş ve monoteizm/tek tanrıcılık akımını başlatmıştır. tek tanrılı dinlerin tarihsel öncüsü olan yahudiliğin kurucusu olan musa peygamberin de bu akhenaton'un takipçisi olan bir din adamı olduğu görüşü yaygındır. musa da mısır için "ahlaksız, terbiye almamış, kafir...vs." olarak görülmekteydi. çünkü yerleşik olan düzenden farklı bir görüşü vardı, hatta bu düzene karşı bir tehdit oluşturuyordu. akhenaton gibi doğrudan güç sahibi olsaydı, kaçmasaydı da bir şekilde firavun'u yenip kendisi firavun olsaydı, bugün musa'yı da akhenaton gibi bir firavun olarak bilecektik. islam'ın yaygınlaşmasının sebebi muhammed'in mekkelileri yenmesidir. hristiyanlığın yaygınlaşmasının sebebi sömürgecilik ve misyonerliktir. tarihi galipler yazar.

    ateizm de kendi içinde tek tanrılı dinler düzeninden farklı bir görüşü savunmaktadır ve bu görüşün yaygınlaşması da aynı şekilde bu tek tanrılı dinler tabusuna karşı bir tehdittir. bütün mesele bu inanç olgusunda ve korkuda saklıdır. insanın egosu, "öldükten sonra bir hiç olma"yı, "sadece bir toprak olmayı" kabullenemez. bu nedenle, öldükten sonra olimpos katına çıkacak ve ulu manitu'nun büyük çayırlarında at koşturup zevk-i sefa içinde günlerini sürdürecektir. toplumu bir arada tutan ilkelere karşı gelirse, ya da gelmese bile bu doğaüstü varlıkları reddederse tanrılar tarafından evlatlıktan reddedilecek ve lanetlenecek, kazığa oturtulacak, ateşlerde yakılacaktır.

    bunlar aynı zamanda dini ileri gelenlerin kendi dinleri için yaptığı bir propaganda, bir pazarlama çalışmasıdır. koskoca anglikan kilisesi, kız meselesi yüzünden ortaya çıktığı bilindiği halde, protestanlık dini kullananların baskı ve hegemonyasını kırmak için oluşturulduğu bilindiği halde, biraz daha ileri gidelim, sünni-şii ayrımı dahi arap aşiretleri arasındaki politik çatışmadan kaynaklı olduğu bilindiği halde, bunların hepsinin inançtan kaynaklı olduğunu iddia etmek herhalde pek çok kişiyi rahatsız edecektir, çünkü doğduklarından itibaren, hatta daha doğmadan bu inanç sisteminin içindedirler ve karakterleri bu sistem tarafından şekillendirilmiştir.

    dün doğaya meydan okumak, bütün dayanağı ucuna taş bağlanmış bir sopadan ibaret olan insan için ne kadar imkansız ise, bugün artık günden güne çok daha kolay hale gelmiştir. iletişim inanılmaz derecede kolaylaşmış, bilgi yayılımı insanın kafasında neredeyse cevapsız soru bırakmamıştır ve bilim, ortaçağın bitiminden beri inanca baskın gelmektedir. önemli olanın doğaüstü hikayelerden çok toplumu bir arada tutan ve toplumdan topluma, çağdan çağa değişen ahlaki kurallar olduğu daha da önem kazanmaktadır. ateizm akımı denilen uyanışın yükselişe geçmesi, bilim ve teknolojinin dine meydan okuyarak insanları etkilemesinden kaynaklanmaktadır.

    ateistler de bu sistemin içinden çıkmışlardır, bu ahlaki kurallar ile yetişmişlerdir. dini tabular haricinde özünde diğer insanlardan farklı değillerdir. tek farkları, prometheus gibi kafalarını dışarı uzatan insanlardır. ona hediyeler getiren noel babanın veya peri annenin gerçek olmadığını söylemek bir çocuğa ne kadar ağır gelirse, dindar topluma da ateizm o kadar ağır gelmektedir. her ne kadar dersin adı, din kültürü ve ahlak bilgisi ise de, ahlak ile din farklıdır. "çalmayacaksın, öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin"...vs. kurallara uymak ya da uymamak insana bağlıdır, aksine dindarların bastırılmışlıkları bu ahlaksızlıklara daha eğilimli olmalarına neden olmaktadır.

    "inanmıyorsan da saygı duy" sözü her kesim için geçerlidir.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük