kadın-erkek ilişkilerindeki kıskançlık insan doğasına uygundur. ama çekememe şeklindeki kıskançlık bir davranış bozukluğudur.
hz muhammed(s.a.v):
--spoiler--
"kendinizi kıskançlıktan uzak tutunuz. çünkü o ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi sevapları yer bitirir"
--spoiler--
göz hep başkalarının üzerinde olur. ama bu gözlemin sebebi iyi şeyleri takdir etmek değil; açık bulup kötüleme amacıdır. sürekli kıyas halinde olmaktır. kendi yoluna bakmadığı için de yanlış şeritlere girme ihtimali çoktur.
haset sahibi insanlar kendilerini değersiz, önemsiz, sevilmeyen biri gibi hisseder. böyle adeta gözlerinden haset fışkırır. anlarsınız yani, patlamaya hazırdır her an.
güzel bi ailen varsa kıskanır
onun cebinden çalmadan kazandığın parayı kıskanır
makam-mevki sahibi olsan kıskanır
seversin kıskanır
sevilirsin kıskanır
maddi ya da manevi olmasına gerek yok. her türlü kıskanır.
böyle insanlar için bi hikaye vardır hani;
--spoiler--
haset dolu bi insana şişeden çıkan cin sorar: dile benden ne dilersen. ancak ne istersen komşun iki katına sahip oalcak.
kıskançlığa kılıf uyduranlar varsa da kıskançlığın doğuştan değil sonradan meydana geldiği söylenir. ve eğer kontrol edilmezse hastalık boyutunu alır.
bu kıskanç kişi dönüp kendi yaşamına bakmaz. çevresindeki her şeyi her insanı kıskanabilir. hatta kardeşler arasında kan dökülmesine bile sebep olabilir.
(bkz: habil ile kabil)
kimi içten içe yarışır, kimi açıktan
gidilen tatil abartılır yarışır
düğün yapar yarışır
balayına gider yarışır
araba alır yarışır
eğitimiyle yarışır
kıskançlık insanları birbirinden ayırır, düşmanlıklara sürükler. ruhu kirletir. yenilmesi şart bi duygudur.
--spoiler--
kıskançlık, kendin hakkında, başkaları hakkında ve daha da özelde ilişkiler hakkında en yaygın psikolojik cehalet alanlarından bir tanesidir.
--spoiler--