Sizin hic en sevdiginiz öldü mü sayin yazarlar?
Ilk sevdiginiz adam mesela. Kokusunu icinize cekmeye korktugunuz. Icinize cekerseniz eger kaybolur gider o koku diye. Siz o kokuyu mezara gömmek zorunda kaldiniz mi hic? Daha cocukken. Hayatin ne kadar kötü ve korkunc oldugunu hayal bile edemeyecek kadar kücükken.
Yasamaktan zevk aldiginizin farkinda olamayacak kadar kücükken.
Birden bi hastane kösesinde buldunuz mu kendinizi?
Saclari dökülürken yüzüne güldünüz mü mesela bi adamin. O uyurken kafasinda belirginlesen tümörü izlediniz mi hic?
Siz hic en sevdiginizi topraga verdiniz mi? Cocuklugunuzu onunla birlikte gömdünüz mü o cukura?
Bi süre sonra kokusunu, sesini istemediginiz halde unutmaya basladiniz mi? Unuttukca caniniz yandi mi mesela?
Yazdiginiz her yaziyi ona armagan ettiniz mi, dinlediginiz her sarkida okudugnuz her siirde baktiginiz her cift gözde onu aradiniz mi? Siz hic cocukken sevdiginizin gözlerinde geleceginizi gördünüz mü? Geleceginiz hic göz yumdu mu hayata?
O gittikten sonra tanistiginiz herkese baska birini oynadiniz mi mesela? Ben bu igrenclikleri yaptim. Ben en iyi arkadasima bile onu anlatamayacak kadar düstüm. kimseye ondan bahsedemeyecek kadar aciz oldum. O yokmus gibi sanki hic olmamis gibi yasamaya calistim. Hala da calisiyorum. O kücük, temiz kizi onunla birlikte mezara gömdüm de kötü igrenc kirli bi kiz kaldi sanki geriye. Kimseyi sevmeyen, hicbi sevgiye laik olmayan bi kiz.
bakin burda saat alti. orda yediyi yirmi geciyor. ben sekiz saattir hayatima giren, bi sekilde cikan, cikardigim, sevmeye calistigim hatta biraz sevdigim ama hic sevilmedigim, yada sevildigim ama sevmedigim herkesten nefret ediyorum. anneme bile sövdüm. ne icin? bilmiyorum. insan özleyince huysuzlasiyor sözlük. kendimi gökyüzünü kaybetmis bir pic gibi hissediyorum. bi gün tüm sevdiklerimi kaybetmeden benim ölmem gerektigini anliyorum. sag olsun doktorlar da cok yardimci oluyor. kendimi öldürüyorum. ölüm yasamaktan güzel degildir biliyorum. karanlik. ama uyumayi severim ben en cokta sevdigim yanimda olunca.