devlet bahçeli'nin bile hitabetinin ekmeleddin ihsanoğlu'ndan daha az kötü olduğunu bizlere gösteren başbuğ çeşididir. yine bu seçimde de tayyip'in 'ben tek siz hepiniz' demesine gerek bırakmadan, öne sürdükleri dandik adayı millete beğendirmek için dört bir koldan harekete geçmeye çalıştıkları gözlemlenmektedir. elbette bahçeli'nin berbat hitabeti ve ilkel söylemleri, kendisine oy veren kitleyi tatmin edecektir. hatta gülünç bir şekilde 'helal olsun' diyenlere bile rastlanmıştır. ancak bahçeli'nin her zamanki gibi 'çok sert' sözleri, ekmeleddin'i cumhurbaşkanı yapmaya çalışmaktan çok, tayyip'i cumhurbaşkanı yapmamak üzerine odaklanmıştır. bazen ortada tayyip diye birinin olmasına muhaliflerinin bile şükrettiğini düşünüyorum. düşünsenize, tayyip diye bir olgu olmasa ve bu tipler gerçekten bir cumhurbaşkanı seçtirse, o meclisten ne çeşit yasaların geçeceğini ya da daha doğru bir ifadeyle geçemeyeceğini, her koalisyonda olduğu gibi meclisin tamamen kilitleneceğini farketmek hiç de zor değildir. aday gösterdikleri adam halka kendini seçtirmekten tamamen acizdir ve onun hitabet yeteneksizliğinin yarattığı boşluğu doldurmak için, hitabeti dillere destan bahçeli devreye girmek durumunda kalmıştır. 'çok sert' açıklama yapan bir adamın, halihazırda bütün açıklamalarının çok sert olması sonucu, hiç de bir sertliğe sahip olamadığı gerçeği ise bir başka başlığın konusudur.
