hiç kimse kusura kalmasın. yönetim her iki günde bir çaylak ediyor. nedeni belli, siyasal görüş farklıığı.
doğaldır, çakalların bol odluğu yerde aslana pek yer olmaz.
gelelim meseleye. şimdi ötekileştirilmekten dem vuranlar, öteki olmaktan yakıp yıkanlar en büyük ötekileştirmeyi yapıyorlar.
ses etmeyelim mi?
geziye destek verirsen iyi, erdoğan ın davetine gidersen kötü.
bir orta yolu bulma çabası var. ben olsam böyle bir çabaya da girmem ya neyse. erdoğan ın kendi tercihi.
sen senden olanın karşı tarafla hiçbir münasebet kurmamasını istiyorsan kusura kalma esas kutuplaştırıcı sensindir.
alıştınız kemalist diktatörlüğün herkesi sizin gibi düşünmeye zorlamasına, aykırı seslere tahammül edemediğiniz ve sizin sesiniz cılız çıkmaya başladığı için yaşam tarzımıza müdahale ediliyor özgürlüğümüze karşılıyor diye yaygara koparıyorsunuz.
hayır efendiler. millet sizin gaspettiğiniz özgürlüğünü geri alıyor.
fişleme yapıyorlar devlet baskısından bahsediyor piç kuruları.
ulan demek ki erdoğan ın yarı gücü sizde olsa nefes aldıramayacaksınız.
tabi yine anlamayacaksınız domuz gibi kendi alnınızın dikine gidecek ve uçurumdan yuvarlanıp gebereceksiniz. bir kere bile düşünmezsiniz acaba haksız mıyız diye.
her seçim yeniliyorsunuz buna rağmen hale erdoğan ı eleştiriyorsunuz. kendinizde hata aramak gibi erdemli davranışlardan uzaksınız.
tıpkı referandumda olduğu gibi sekiz parti birleştiniz. buna rağmen bütün anketler yüzde elli sekizle oy oranıyla erdoğan ı gösteriyor.
utanıyor musunuz lan hala erdoğan ın adamlığını sorgulamaya. kendinize bakın tabi sorgulanacak bir adamlığınız varsa.
ak parti seçmenine koyun diyorsunuz. esas koyun sizsiniz. paso yeniliyorsunuz ona rağmen koyun gibi aynı partilere oy veriyorsunuz.
koyun dediğiniz bu millet ise beğenmediğini alaşağı ediyor.
