insanlarla ilişkilerimde hem çok başarılı hem de çok başarısızım.
mesela, hemen kaynaşabiliyorum insanlarla, hemen arkadaş olabiliyorum. bir sürü arkadaşım var. çok fazla. ama hiç tam anlamıyla "en yakın" arkadaşım yok. sadece yakın arkadaşlarım var. bunların hepsi farklı şeyler. insanlarla kısa vadede ilişkilerim sorunsuz ama uzun vadede kimseyle arkadaşlık yapamıyorum. bunu da dünyanın en klişe cümlesiyle açıklıyorum: sorun onlarda değil, bende. çünkü insanlardan sıkılıyorum. çünkü, insanların hal ve hareketleri bir süre sonra bana batmaya başlıyor. çünkü, insanların saçma sapan, ufak tefek dertleri ilgimi çekmiyor. çünkü, insanlar ben neşeli biriyim, konuşkanım, sosyalim diye benimle arkadaşlık yapıyorlar ve her insan gibi moralimin de bazen bozulabildiğini düşünmüyorlar.
bu sadece arkadaşlık ilişkilerimde geçerli değil tabi. insanlardan sıkılma huyum yüzünden doğru düzgün aşk ilişkilerim de olamıyor. sırf bu huyum yüzünden yalnız öleceğim. yaşlanırsam eğer, acı içinde yaşlanacağım, çünkü benimle ilgilenen birileri olmayacak. bunların bilincinde olmama rağmen düzelemiyor oluşuma da ayrıca sinir oluyorum. kendine kendine kafa atmak mümkün olsaydı, bunu kendime yapardım.