masalların nasıl algılandığı ile ilgili bir yanılsamadır.
elbette kurandaki kıssaları masal olarak niteleyebilirsiniz. bunun mahzuru yok. zaten adı da üstünde kıssa.
aslolan masaldaki mesajı alabilmektir. zira bu güne kadar anlatılagelen bütün masallar bir mesaj içerir. Çoğu zaman doğrudan yana olan bir mesaj.
ilgili kıssanın habil ve kabil ile olan kısmının verdiği mesaj bellidir. biri çiftçidir. yani toprak sahibi. yani bir toprağın etrafını çitlerle çeviren bir kişi. diğeri ise hayvan beslemektedir.
kuran daha ikinci suresinde bahçe sahipleri ( günümüz toprak ağaları ) hakkında görüşünü bildirmiştir. kısaca belalarını bulacaklardır. başkasının emeği ile zengin olan ve bahçelerinde ( topraklarında ) köle çalıştıran bu insanlar kuran için net bir şekilde düşmandır.
çünkü mülk allahındır. hiç kimsenin bir bölgeyi çitlerle çevirip burası benim deme hakkı yoktur.
çok mu sosyalist geldi. kuranın ilk 30 suresi neredeyse sadece bundan bahseder. masal gibidir tabi ama mesajı anlayabilen için evrenseldir.
allah adına kesilen bir hayvan eti helaldir. allah adına kesilmiş olması allahın rızası ve bilgisi ile ve ancak kendine yetecek kadar olan ihtiyaç dahilinde bir hayvanın kesilmesidir. işte bu yüzden makbuldür.
bahçe sınırları oluşturup köle çalıştıran zatın hediyesi ise kabul olmayacaktır. emek yoktur.
edit : kuranın ilk 30 suresi elbette nuzül sırasına göre.
