Bayramda tek başıma gezeceğim ülke. Zira biraz tedirginlikle beraber inanılmaz bir merakım var.. Ayrıntılı bilgiler yakında
.
Gençler ben acaip derecede mutlu kaldım.. Gitmeden önce ya nasıl olacak arap ülkesi sonuçta diye düşünüyordum. Ancak artık Araplar ve Umman'lılar olarak ayrı bir şema oluşturmak gerektiğini anladım. Her gün sabit olarak pirinç pilavı yeniyor. Ancak bizdeki gibi bembeyaz değil farklı soslar ve baharatlarla renklendiriliyor. inanılmaz derecede güzel vadileri ve dağları var. Açıkçası oralarda yaşayıp da yamaç paraşütünü pek bilmemeleri üzücü. Qurayat şehrindeki Arap denizini Salalah'taki yeşilliği görmeden gelmeyin. Zira diğer Arap ülkelerinden insanlar yığınla şehre akın etse de muhteşem bir görsel şölen sunuyor bizlere. Daha çok ağustos ayında güzel oluyormuş. insanlıkları konusunda daha önce söylenenlere ben de fazlasıyla katılıyorum. Hayatla barışık, sorun yapan değil, çözüm üreten kendilerini kasmadan birbirlerini incitmeden yaşayan insanlar.. Benim orada yemekler ve fazlasıyla abartılı verilen hediyeler dışında zorlandığım hiç bir şey olmadı. Yemeği elle yiyorlar ancak onlara bakmadan ve kendi önüne konan evdeki 3-5kaşıktan biri ile yemek çok da zor değil. Hediye konusunda misafir gittiğim aile bana hiç bir şey aldırmadı diyebilirim. Kadınlarına yönelik davranışları her ne kadar tartışılsa da (bence bir değerdir) onlarla gezip istediklerini alıyor ve kırmamaya özen gösteriyorlar. Maddi olarak giyim ve yiyeceklerde bizden biraz pahalı olsa da her şey orda mevcut; Yaprak sarmasına kadar. Oradan ne alınır derseniz; Umman sürmesi (Omani Kahal), erkeklerin gündelik hayatta da giydiği uzun beyaz elbise ( Dişdaşe), içi fındıklı bademli hurmalar ve farklı çeşitlerde üretilen helva tercihlerinizden olabilir. Ha bir de benim de tutkunu olduğum tütsü (bukhoor) yü unutmamak gerek.