hüsam: orada kimse var mı?
şaban: var, hıyar gibi bir herif var
hüsam: ne yapıyor o hıyar?
şaban: telefonla konuşuyor eşşoleşşek
hüsam: konuşsun bakalım, bu son konuşması olacak ayının
şaban: bir daha hiç konuşturmayalım ayıyı kumandanım
hüsam: şaban gözün kesiyor mu, alaşağı edebilecek misin iti?
şaban: anasını bile bellerim itoğlu itin
(şaban'ın gördüğü hüso'dur ve kaçınılmaz son)