bu vatanın hangi köşesine baksam
boynu bükük laleler görürüm
lokması elinden alınmış fukaralar
helalinden elleri nasırlı insanlar
bir de, vatanın en ücra köşelerinde
sessiz sedasız kahpe tuzaklarda
vatanımın has delikanlıları
adına mehmet derler
sahipsiz çocuklarım, mehmetlerim...
yalın ayak yetim çocukların göz yaşları
kanayaklım yolunu gözler yiğidinin
güneşi hiç doğmaz ki gittiği gideli
nemli gözler silinir oyalı cember ucuna
camdan uzanır bakışları ta ötelere
hıçkırıklar kilitlenir odanın karanlığına
silahların acı çığlıkları dağlarımda
piçlerin hedefindedir
kimseler duymaz, nedir, ne haldedir!..
can feda edilir edilmesine de vatanın uğruna
ruhsuz makamlar umursamaz evlatları
masallarla uyuturken halkımı
kendi canları ''''hasta'''' canbazlığında
nevyork kaldırımlarında tesbih elinde
gizli sokaklarda havralarla kucaklaşır
besmelesi dil ucunda, kardinal eli öper
ülkeme yan bakanlarla elele kin kusarken
katillere ''''sayın'''' der gürcistanlı baba...
çürük raporlar alınır soytarı evlat bozuntularına
mehmetlerim manga manga katledilir
kahpeleşmiş laflar sıralanırklen peşi sıra
ana yürekleri yanar,
babalar kan ağlar için için
kanayaklım asker yolu gözlerken ağıtlı
beşikteki yavru baba adını sayıklar...