yazar arkadaşlara;
Sait faik'in şu cümleleriyle sözlerime başlamak istiyorum:
"Ya işimize geldiği nisbette yahut da başımıza geldiği nisbette yapacağımız açıklamaların bir önemi olamaz."
Bunun farkında olarak bir şeyler söylemek istiyorum:
3 yıldan bu yana sözlükte yazar olmama rağmen kısa bir süre önce bir şeyler yazmaya başladım. Bu sürede mesaj attığım ve mesaj aldığım yazarlar oldu. Birçoğu ile de uzunca bir muhabbet imkanı buldum. Çoğu hakkında Gerek yazdıklarından gerekse paylaştıklarından yola çıkarak iyi bir izlenim edindim. Karşılıklı nezaket çerçevesinde muhabbetti sürdürmeye çalıştım. Muhabbeti insanları kategorize edecek değer yargılarından; dini,siyasi,ahlaki,mesleki... gibi değer yargılarından muaf tutmaya çalıştım. Karşılk da buldum çoğu zaman. Gerekli hassasiyeti göstermeye çalışarak kimseyi kırmamaya çalıştım. Ne kadar özen gösterdiğimi düşünsem de bugün istemeden de olsa bir yazar arkadaşı üzdüğümü öğrendim. Bu sebeple yazıyorum bunları. Kırıldığını bilmediğim başka insanlar varsa diye.. Kimseye karşı böyle bir kastım olmadı. Varsa bu arkadaşlardan özür diliyorum.
Gerçekten öyle bir niyetim yoktu. Kırılacağını tahmin edebilirdim belki..
Yazdıklarımın haddini aşarak zıttına dönüşmesini istemiyorum. Tekrar özür diliyorum kırmış olabileceğim insanlardan. Saramago'nun " biliyor musun ki kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin." sözünü anımsayarak empati kurmaya çalışarak kendimle ilgili değerlendirme yapmaya çalışacağım.
