alper canıgüzün psikolojik içerik açısından diğer kitaplarının altında, absürdlük yönünden ise bir hayli üzerinde olmuş romanı. Galiba yeterince absürd bir kitap olduğu için olsa gerek; bir hayal evrenine gitme gereği duymamış. Yine çok zevkli, yine çok kısa, yine çok güzel.
Musanın, Sanem hanımı görür görmez aklından geçenleri yazdığı sayfalar mükemmel olmuş. Hani ilk görüşte aşk için kafamdan neler neler geçti derler ya; işte burada yazar neler geçtiğini tek tek yazmış. *
Sonuna kötü denmez ama sanki biraz basit toparlanmış. Konu açısından değil, sadece ayrıntılar. Misal; ölenler nasıl öldü? Hiç farkedilmemiş mi kafalarının dağılmadığı? Kaan sezyuma ne oldu? Bütün bu senaryoya gerek var mıydı? Vs...
Hele bir de hürriyet ve radikal gazetesi reklamı yapıyor ki ürün yerleştirme programlarından daha fazla sırıtıyor.
Boş adam tayfası "amcabey-kız tevfik-tahtakafa" üçlüsünü diğer kitaplarında olduğu gibi burada da bozmamış. Tanıdık simalar. Muhabbetleri de güzel bu abilerin.
[+] iki insanı, bir üçüncüyü ezmek kadar birbirine yaklaştıran bir şey var mıdır şu dünyada?
[+] insanlardan insanlar diye söz eden insanlardan oldum olası nefret etmişimdir.
[+] hayır. Biz çok modern bir aileydik. Babam da çok modern bir insandı. O yüzden beni dövmez, rencide ederdi.
[+] sevdiğim kadın hakikaten dünyayı ele geçirmeye çalışan bir uzaylı mıydı? Niye böyle yapıyordu? Benim kalbimi ele geçirmişti ya, bu kadarı yetmiyor muydu ona? **
[+] sevenler birbirlerine yara izlerini gösterirler. ilk önce bunu yaparlar...sana ruhumu açmadan önce bil ki incinebilirim demek için...çünkü en çok sevdiklerin yaralar seni.