ramazanda davul çalınması: gece gece o davul sesiyle yaşlı, bebek, hasta demeden herkesin uykusunun ağzına sıçma saçmalığı hakkında çok bişey demeye gerek yok sanırım.
bayramda el öptürme saçmalığı: tanıdık, tanımadık neredeyse herkes (daha doğrusu senin büyüğün olan herkes) senden elinin öpülmesini bekler ama gençler bundan nefret eder. çocukken her eli öptürüyorlardı da yaş biraz büyüyünce sen el öpme hamlesinde bulunmazsan elini öptürmeye çalışan pek olmuyor çok şükür.
kurban bayramı: elbette hayvanlar kesilecek, insanlar et de yiyecek ama bunu bayram olarak, ibadet olarak sayan bir din kimse kusura bakmasın da tuhaf geliyor bana. aslında buradaki ibadet, hayvan kesmekten ziyade ihtiyacı olanlara da et yedirebilme amaçlı, bildiğim kadarıyla yine bu bayramda da kurban kesmeyerek de ihtiyaç sahiplerine yardım edebilirsiniz. tamam senin tanrın şimdi sana diyor ki, kurban et, çevrendeki insanlara bu eti dağıt, onlar da yesinler falan filan... bizim millet ne yapıyor; borca harca girip kurban alıyor, o hayvanı keserken bi güzel eziyet ediyor ve kurban etlerinin en güzel kısmını kendine ayırdıktan sonra geri kalanını komşularına falan veriyor. çoğu insan dikkat etmiyor ben bunu ihtiyacı olana vereyim diye... tamam o aldı, kesti, verdi üç kişiye... tamam, sevap işledi! inandığı dinin ibadetlerini de doğru düzgün yerine getirmeli insan, öyle sağda solda bizde allah korkusu var demekle olmuyor bu işler. bu ülkede sözde müslüman çok. kendi dinine, kendi yaratıcısına ayıp ediyor ondan sonra da kalkıp müslüman olmayanları dışlıyor böyleleri.
büyüklerin karşısında bacak bacak üstüne oturmanın saygısızlık olması saçmalığı: benim en rahat bulduğum oturuş pozisyonu budur, işin en komik yanı bu hareket yabancılarda saygısızlık anlamına gelmiyor ve bizim türkler büyüğün karşısında bacak bacak üstüne atarak oturan yabancılara saygısız diyebilecek kadar salak oluyor.
