konuşuyoruz, tartışıyoruz, hatta bazen kavga da ediyoruz sırf bu yüzden. bazen kılıçlar bile çıkıyor kınından... bir de demokrasi diye bir şey herkesin ağzında. nedir yahu bu demokrasi ? Merak ettim, açtım baktım sözlükten. aynen şöyle yazıyor...
demokrasi: tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit haklara sahip olduğu bir yönetim biçimidir...
ve devam ediyor böyle. insan bir rahatlıyor, bir seviniyor, gaza da geliyor. "konuştuklarım, düşündüklerim, uğruna kavga ettiklerim; boşa gitmiyor bunlar, hepsi bu bayrağa, bu toprağa, bu vatana olan aşıkımı haykırışım" diyor. sonra bir gün elimize bir mühür tutuşturuyor birileri. diyorlar ki "işte demokrasi, sensin bu vatanın gerçek hakimi." koltukları kabarıyor insanın. büyük bir huşu ile vuruyoruz mühürü oy pusulasına. sanıyoruz ki herkes bizim gibi. herkez bu vatanın aşağı. bazen tartışsak da, kavga da etsek herkesin istekleri aynı.
sonra bazı rakamlar beliriyor o akşam televizyon ekranında.* kimi erzak torbaları, satın alınmış oylar, para, rüşvet diye bağırıyor, kimi de halkın sesi bu diyor. hepsinin adı aynı... "politika"
nasıl bir hayal kırıklığıymış bu demokrasi. bu kadar ucuza mı sattınız bu vatana sevginizi ? ya da çok mu aptalsınız da bu kadar kolayca kandırabiliyorlar sizi ? hiç biriniz ağlamayın şimdi... bu başımızdakileri o koltuklara babam mı getirdi !!!
ille de tanım diyenlere tanım: her geçen gün artan şehit haberlerini izlerken bu milletin bu duruma bir çözüm üretemeyeceği gerçeğinin farkında olmak... farkında olmak ve hiç istemeden susmak anlamsızca konuşmak yerine...
