2005 yılında selçuk üniversitesinden mezun olmuş ve bosna hersek'de 5 yılını geçirmiş bir insan olarak, bazen yapılan yorumların hayalperest kardeşlerim tarafından yapılan ütopik yorumlar olduğunu düşünüyorum.
Konya güzeldir.
Çılgın bir metropol değilse hayaliniz, bir öğrenci için oldukça güzeldir.
Işık açıp kapama eylemi yapardık bosna'da.
Hep birlikte, aynı anda.
Allahim nasıl güzel bir görüntü...
Nasıl birbirine destek olurdu o insanlar görmelisin...
Bosna'da oturan aileler de öğrencilere ayak uydurmuştur genelde.
Ben bayramlarda 14 saat yol gitmeyi göze alamadığım için genelde gitmezdim memlekete.
Alt komşum hacer abla her ramazan tepsi tepsi yemek getirirdi, keza kurbanlarda bizim ayrılan etimiz eksik olmazdı.
Bakkal abimizden 2 yumurta, 2 liralık peynir alırdık, para yoksa da "sonra verirsın canım kardeşim" derdi, gönderirdi.
Çardaklarda votka portakal içerdik, geçen afiyet olsun derdi.
Can sıkıldı mı kampüs çimlerinde film izlemeye yol alırdık. Kimse de "hoop bilader nereye" demedi bir kez bile saate bakmaksizin.
Tamam dövüldük de dövmemiz, saçımız, piercing ya da küpemiz için.
Ama onlar genel değil, bireysel sıçmalıklardi, senin benim gibi öğrenciler tarafından yapılan...
Demem o ki, yaşadığın yer, seninle, senin zamanını nasıl değerlendirdiğinle alakalı olarak şekillenir.
Bok atmak değil, zevk almaktır insanı farklı kılan.
Beyaz cafe duruyor mu ki hala?