bir müdür yardımcısı vardı. lise mezunu öğretmenlerden. evladiyelik cinslerden.
birgün lavabodan çıkacaktım, bir hışımla geldi karşısına ben çıktım bir vurdu direk yere yapıştım.
gözüm kesse dalacaktım. lakin çam yarması gibiydi hayvanoğlu hayvan.
bende hemen ertesi günü yeni aldığı mitsubişhi arabasını baştan aşağı çizdim. en az altı tur çizik attım arabının etrafında.
tabi o dönem kamera falan olmadığı için bulanulamadı. her gün birilerini dövdüğü içinde kimse benden şüphelenmedi.
olan adamın arabasına oldu.
ha gücüm yetse ona dalardım ama mal canın yongasıdır demişler. arabasının o halini gördüğündeki surat ifadesi bana hayatımın en mutlu anlarından birini yaşatmıştı.