genelde daha 1. Sınıftayken kıdemli bir hukukçu* muamelesi görür. Daha okula yeni başlamışsınız tüm hısım akrabalar komşular arar:
- eee bizim kiracı evi boşaltmıyor pezevenk. Ne yapabiliriz?
- yeğenim işten çıkardılar tazminatı mı vermediler ne yapsak ki?
- herifin biri telefonda bana ana avrat sövdü. Dava mı açmam lazım şimdi?
- kardeşim annem babamdan boşanacak. Şu kadar tazminat ve nafaka istedik alabilir miyiz? Oturduğumuz evi anama verirler mi?
- geçen yıl araba kiraladım senete imza atmıştım. Ama senet boş. Şerefsizler icraya vermişler beni. Benim borcum yok ki. Ne yapmalıyım delikanlı?
...
Uzar gider bu sorular.
Tatmin edecek cevaplar beklerler hep. Aldığım ders anayasa roma hukuku nerden bileyim ben?
Bir de hep ezber yapıldığını düşünürler. işk tatilinde gidersin memlekete tanıdıklar sorar:
- yeğenim ankara mısın?
- evet abi.
- ne okuyordun?
- hukuk okuyorum.
- yav sizin de işiniz zor o kanunları hep ezberle. Kafa olması lazım adam da kafa,
Başlarsınız fakülteye herkes hakim veya savcı gözüyle bakar. Bazıları öyle hitap eder.
Hele aile çocuğum hukuk okuyor derken nerdeyse besmele ile başlayıp şükür ile bitirecek.
Hep örnek gösterirler birilerine sizi.
Erkek öğrenciye ev vermez adam hukukçu dediğinde emlakçı tamam ver evi çocuklara der. Zaten eve zarar vermez bunlar. Adamlar ders çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Böyle kız öğrenci bile bulamayız diye düşünürler.
Böyle girersin okula tabi kalkmaya başlar bir yerler. Sınra hak aramaya başlarsın. Mağazaya girersin iade süresi şu kadar garanti şunu kapsar gibi lafları duyunca;
- kes ulan 4077 sayılı kanunu benden iyi mi bileceksin!
Netice itibariyle meslekte ego tavan yapar bu da okuyanlardan değil, çevredeki insanlardan kaynaklanır. Çok görmeyin bu çocuklara. Şimdi havadalar okul bitince yere değecek ayakları..
Biz de geçtik o yollardan.