başbakan amerika'ya gider. bush ile görüşür. gerçi gitmesine gerek yoktur. müttefik ya, 2 tuş çevirir karşısındadır bush.
bush : "terörden çektiklerininizi biliyoruz. aynı acıları bizlerde çekiyoruz ve acılarınızı paylaşıyoruz. türkiye bizim en büyük ve en güçlü müttefiklerimizdendir. teröre karşı desteğimiz ve terör karşıtı tavrımız sürecektir." der.
daha düne kadar elini kolunu salladığın, operasyon yaptığın bölgelerde peydahlananlara söz geçiremezsin. sınır ötesi operasyonu yapmak için, yok yok bunu anlaşma metnine koymak için yalvarır durursun. ama bunu da başaramazsın.
a.q. çapulcu pekekesinde amerikan malı silahlar çıkar. işte tam bu sırada destekler tüm ağırlığınca verilmektedir, müttefikin yanında yer alınmaktadır. pekeke amerika tarafından meşrulaştırılıp, düzenli bir ordu haline getirilmektedir diye düşünürsün ama sonra bu düşünceyi kendi kendine yalanlarsın.
sonra bunlardan bihaber ocaklara ateş düşer. sayının önemi yoktur. bazen 2, bazen 13. ama o ateş düştüğü yeri yakar. analar, babalar, bacılar, eşler, çocuklar, sevgililer ağlar, onlarda o ölenlerle beraber ölürler aslında.
o sırada kimi evlerde bbg, ibo şov, bülent ersoy'lu popstar alaturka, pazar keyfi seyredilmektedir.