kendisine sevgili diyemiycem fakat sevgiliden daha ileride bir ilişkimiz vardı. lise yıllarından düzenli ilişkiden çok kendimizce kanka diye adlandırdığımız kızlarla vakit geçirirdik tabi herkes parklarda kafelerde gruplar halinde sohbet muhabbet..
neyse biz bu gruplardan uzaklaşıp kenar mahallelere doğru uzayıp giden koyu bir muhabbetle yürürdük. tabi benim çevremde gözlemlediğim o zamanki liseliler cinsel ilişkiden korktuğu için biz ne ben ne de malum kız cinsel dürtülere hakim olamıyorduk. kendimizce tenha bulduğumuz insanların evinde oturduğu sokaklarda vücutlarımızı olduğunca birbirine kenetleyip şehvetle sevişirdik ardından burdan aldığımız gazla yatsı namazı cemaatinin dağılmasının ardından cami tuvaletine girip(napalım yani o yıllarda bu vardı imkanlar kısıtlı) sert bir şekilde ihtiyaçlarımızı giderirdik bu arada ağzımızdan çıkan sözcükler bir aşkı tarif ediyordu fakat birbirimizi sevmiyorduk(ben sevdiğimi sanıyordum fakat ilerde sevmediğimi anladım).tamam bu kadar yeter ergendik o zamanlar işte.
yıllar geçti farklı şehirlerde üniversitelere gittik kendisini ne aradım ne sordum bu zamana kadar. sonra dedim ramazandır bi memlekete dönüp anne yemeği yiyelim falan. tabi valide hanım gelir gelmez bizi iftarlıklar için pederle birlikte bime yolladı. içeri girdim dolaplar çalışıyor terimizi kuruttuk ardından birden onu gördüm ama bu sefer lisedeki seksi kız değil baldırları sarkmış yüzü tombullaşmış kendinden 5 yaş fazla gösteren bir bidon gördüm. belkide daha da güzelleşmiş olsaydı bu kadar üzülmezdim çünkü kesinlikle mevcut sevgilimden güzel olamaz. onu gördüğümden beri bunalımdayım keşke onunla vakit geçireceğime oturup iki kitap fazla okusaydım.