hasta sevgiliye çorba içmesi için anlatılan*
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken çok uzaklarda bir köyde yaşlı bir kadın yaşarmış, bu kadının bir sürü çocuğu varmış. Leylekler evlerini bulamadıkları çocukları bu kadına getirirmiş. Kadın da bu çocuklara bakarmış. Hiçbirini geri çevirmezmiş. Sonra bir gün kadının çocukları hastalanmaya başlamış. Hepsinin burnu akıyormuş, ateşi çıkıyormuş, hapşırıp öksürüyorlarmış. Kadın çocuklarından endişe ediyormuş. Tilki yardımcısını yanına çağırmış, demiş ki “sen kaf dağına çıkacaksın oradaki bilgeyi bulup ona benim bu mektubumu ileteceksin sonra da onun dediklerini eksiksiz yapacaksın” . Tilki de hiç beklemeden yola koyulmuş koşmuş koşmuş nehirleri dağları ovaları aşmış en sonunda kaf dağını bulmuş. Tırmanmış tırmanmış en tepesine gelince bilgeyi bulmuş yaşlı kadının kendini gönderdiğini söylemiş olanları anlatmış sonra da mektubu bilgeye vermiş. Bilge başlamış mektubu okumaya:
Sevgili Bilge,
Nasılsın iyi misin? Beni soracak olursan ben pek iyi değilim çocuklarım birer birer hasta olmaya başladı. Ne yapacağımı bulamadım bir türlü bulamadım. Ne yapmam gerektiğini bana bir mektupla yazarsan sevinirim.
Kendine iyi bak
Yaşlı büyükanne
Bilge eline kağıdı kalemi alır mektubunu yazar. Tilkiye verir. Tilki hemen büyükanneye döner hemen mektubu verir.
Sevgili Büyükanne,
Mektubun için teşekkürler. Ben de dünyanın sorunlarıyla uğraşıyorum. Senin hastalığının çözümünü biliyorum. Önce bir tavuk alacaksın sonra onu güzelce temizleyip haşlayıp suyuna şehriye nane ve limon suyu ekleyeceksin sonra da bunu çocuklarına içireceksin o zaman çocukların iyileşir. Tavukları tilki sana rahatlıkla bulur. nane ve limonu da ormanda rahatlıkla bulabilirsin
Yaşlı Bilge
Büyükanne mektubu okuduktan sonra tilkiyi tavuk bulmaya yollar kendi de hemen ormana gider. Tilki ormandan çıkar. insanların dünyasına gider. Gizlice kümeslere girer her kümesten bir iki tavuk çalar.
Büyükanne de ormandan limonları naneleri toplar. Hemen eve döner tilkiyle birlikte tavukları temizlerler. Sonra büyük bir kazan yakarlar. Kazana tavukları parçalayıp atarlar, sonra naneleri atarlar sonra da limonların suyunu sıkarlar. Büyükanne eve gidip bir kavanoz şehriye getirir onu da kazana döküp biraz da su ekler. Sonra iyice kaynayana kadar karıştırır. Kaynadıktan sonra da sırayla tüm çocuklarına içirir. içen çocuklar iyileşir. Hep beraber neşeli oyunlarına devam ederler.