bu vatanı kurtarmak, uygar ve çağdaş bir devlet kurmak, toplumu kul olmaktan çıkartıp yurttaşlık bilinci kazandırmak ve bunları başarmak için ömrünü heba etmiş bir adamın mânevi kişiliğini korumak için ve o öldükten sonra çıkartılmış kanunla yani atatürk'ü koruma kanunu ile ilgili gerçeklerdir.
ölmüş bir adamın, bir yiğidin, türkler'in son birkaç yüzyılda gördükleri başbuğun arkasından sövecek kadar ahlâksız, haysiyetsiz ve milli şuurdan uzak şerefsizlere karşı konmuş bir yasadır.
atatürk'ün ölümü ile yasanın çıktığı dönem arasında kişiliksizliklerini belli etmek için her türlü alçakça söyleme girişen soysuzların torunları da bugün kalkmış "ata o kadar seviliyorduysa korunmaya ihtiyacı mı var" diyorlar. bunu yapanların halkın dini duygularıyla oynayarak türk düşmanlığı yaptıkları da ortadadır.
bizi atatürk'ü insanî olmaktan çıkartıp ona tapındığımız söyleyen böyle nesebi gayri sahihlere söylenecek tek bir şey vardır. atatürk'ü ben bir insan, bir türk ve bir başbuğ olarak görüyor ve ona en derin saygı ve sevgi duyguları besliyorum. pekiyi sen ey çukur! ölmüş bir adamın insanî vasıfların ötesinde kendini koruyabileceğini iddia ederek onu ilahlaştırmış olmuyor musun?
müslüman geçiniyorsun ya, islam diliyle konuşayım seninle: o her fırsatta kullanmaktan çekinmediğin ama recep tayyip erdoğan'ın tüm vasıflarını taşıdığını iddia ederek şirke depar attığın allahın en ufak bir eleştiriye maruz kaldığında zıp zıp zıplamıyor musun? senin allahın, inancına göre, kendi yarattığı bir kulun kendisine karşı girişeceği her türlü eleştiri ve hatta sövgüden kendini koruyamayacak kadar güçsüz mü?
ömer seyfettin'in bir sözü var: islamcılık adı altında türk düşmanlığı yapan soysuzlardan nefret ediyorum.