recep tayyip erdoğan

entry28825 galeri video239 ses35
    16447.
  1. türkiyeyi bir vesayet rejiminden kurtarıp daha farklı bir vesayete sürükleyen lider. 11 sene iktidarı paylaştığı cemaati "paralel yapı" ilan etti. haklı da. haklı olmasına haklı ama, gülen cemaatinin bir "altın nesil" oluşturup devlet kadrolarını işgal etmek istediğini, sonrasında ise bu cemaatçi abiler, ablalar vasıtasıyla ülke yönetiminde pay elde etmek istediğini herkes biliyordu zaten 15-20 yıldır? hatta bunun için dsp ile dahi ortaklığa giriştiklerini bilmiyor muyduk? biliyorduk elbet.

    penisilvanya deyip duruyor kendisi şimdi. zamanında bunu devlet bahçeli söylemişti. sözlükte de tartışılmıştı hatta. http://www.uludagsozluk.c...Clen-e-verdi%C4%9Fi-ayar/

    burada akplilerin neler yazdığını okuyabilirsiniz. cemaatçilerin de o zamanlar ne dediklerini görebilirsiniz. neyse sözlükte kimin ne dediğini boşverin, çoğu çoluk çocuk zaten. ama asıl başbakan erdoğan ne demiş o günlerde bir hatırlayalım isterseniz?

    http://www.haber5.com/siy...hullah-gulene-sahip-cikti

    ''Burada Sayın Bahçeli'nin, bu işin okyanus ötesinden yönetildiği gibi bir yaklaşımın içine girmesi çok çirkin. Böyle bir olayı kalkıp da okyanus ötesi bir yaklaşımla ortaya koyması... Kalk o zaman okyanus ötesi neyse bunun adını söyleyiver. Okyanus ötesinde ne var?"

    işte o recep tayyip erdoğan, bugün fethullah güleni türkiyeye çağırıyor, abdden güleni kovmasını istiyor, chp ve mhpye cemaat ile ortaklık ediyorsun diye yükleniyor. gerçi o da haklı bir yerde çünkü ne bahçeli, ne de kılıçdaroğlu kalkıp da cesurca "ne oldu başbakan, biz zamanında uyarmamış mıydık seni gülen konusunda, şimdi mi aklın başına geldi?" diyemiyor. ya da cemaate "bak arkadaş, sen benim düşmanım değilsin. ama hakkı, hukuku bir kenara bırakıp, masum insanları içeri tıkarsan, basılmamış kitapları toplattırırsan, hele hele sınavlara şaibe karıştırıp tüyü bitmemiş yetimin hakkını yersen, bir de bu şaklabanlıkları din kisvesi altında yaparsan benim düşmanım olursun" diyemiyor. zaten erdoğanın en büyük avantajı da böyle pısırık ve samimiyetsiz bir muhalefetle kuşatılmış olması.

    şimdi ise yeni bir projeye girişti başbakan. cumhurbaşkanlığına aday oldu. olsun, lafımız olamaz buna. hakkıdır da. ama günün yarısında boy gösterdiği tvlerde bangır bangır bağırıyor "şantiye şantiye gezeceğim" diye. ihsanoğluna saldırıyor "saksı" diye. aslında sırf şu konuşmaları yeter yolsuzluklarını ispatlamaya ama görecek göz lazım işte. o da maalesef halkta yok. yahu ne demek bir cumhurbaşkanının şantiye şantiye gezmesi? ne demek cumhurbaşkanının yol yapması? sen şuna kısaca "ihalelerde gözüm var. hala doymadım yandaşlarıma, akraba-i taallükatıma yedirmekten ihaleleri" desene? "ben cumhurbaşkanlığına oturucam ama onun yetkileriyle yetinmeyeceğim, tıpkı 3. dünya ülkeleri gibi tek elden yöneteceğim ülkeyi, diktatörlük lafta kalmayacak, bu ülkenin rejimi olacak" desene. "senelerdir eleştire eleştire bitiremediğim tek parti rejiminin, cuntacı rejimin tıpkısının aynısını bu sefer de ben kuracağım" desene.

    cemaatten boşalan kadroları harıl harıl doldurmaya çalışıyor şimdi. kim bilir ne türden insanları dolduracak bundan sonra. akpde 3 dönem kuralının sırrı da çözüldü. meğer başbakan, partinin ağır toplarını bir kalemde silip, tüm siyasi varlığını kendisine borçlu olan kütükleri dolduracakmış partiye. vay anam vay. önümüzdeki dönemde mecliste akp gençlik kollarından fırlama, açık öğretim mezunu genç apaçiler görebiliriz bol bol, benden söylemesi.
    0 ...