Cumhurbaşkanlığı seçim kanununun 11. Maddesinin birinci fıkrasında "Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır hükmü yer alıyor.
demek oluyor ki, en yüksek kamu görevlisi olarak istifa etmesi hem yasa hem de etik bir mecburiyettir. ama kendisi bu iki unsuru işine geldiğinde uyar, gelmediğinde uymaz. sorun da buradadır.
ancak şu var ki, yasaya ve etiğe aykırı davranışın yaptırımları bir gün gelir o kişinin karşısına çıkıverir.