Bir fahişe olarak doğdum diyebilecek kadar cesur, bir ressam olarak doğdum diyebilecek kadar da kendine güvenen bir kadın öncelikle. Hep bir oğlum olsun istemiştim diyen babasını mutlu etmek için erkek kılığına girebilen bir feminist
Patriyarkal bir toplumda yaşayan, sadakatsiz bir eşe sahip, ciddi sağlık problemleri yaşamış, anne olmak istemiş ve olamamış bir kadının resmettikleri birçok kadının anlatamadıklarıydı.Saplantılı denebilecek kadar aşık bir kadındı Frida. Eğer boyun eğdiyse de aşk üzre boyun eğdi.
'Diegoya aşık oldum, ailem bundan hiç hoşlanmadı, çünkü Diego bir komünistti ve bizimkiler onu çok çok çok şişman Breughele benzetiyordu. Bunun bir fille beyaz güvercinin evlenmesini andırdığını söylüyorlardı. Her şeye rağmen 21 Ağustos 1929da evlendik. Diegoya; Kızımın hasta olduğunu ve yaşamı boyunca sağlık sorunları olacağını unutmayın. Akıllıdır ama güzel değildir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Her şeye rağmen onunla evlenmek istiyorsanız, rıza gösteriyorumdiyen babam dışında düğüne kimse gelmedi.'
frida;
'iki büyük kaza geçirdim Diego
Tramvay ve sen
En kötüsü sendin.'
'Ben aşkın, acının ve devrimin kadınıyım.'
diego;
Seni düşündüğüm her yerde bir incelik ve güzellik anıtı. Senin bu ellerin diyorum, sevimli bir kır çocuğu ve serin çarşaflara sinmiş beyaz uyku. Unutmak bir kalp ağrısı değilse eğer, senin ellerin ten bilgisi Frida.
Hep bekledik, bazı yaralar geç iyileşiyor Frida. Aşk ki, eski defterleri karıştırma hevesidir ve biz bu gürültüler içinde arıyoruz kişiliğimizi. Ahşaba oyulmuş mektup gibi yüzümüzden başlıyor bir uçurumun derinliği. Özlüyoruz Frida, sesin sesimdeki pası silecek kadar incelikli. Nasıl olsa alışıyor insan, masumiyet gizli bir kötülükmüş. Yalnızlığın tarihi de böyle bir şey Frida. Fısıltıyla öpüşür bütün çiçekler ve tam zamanında gelir ölüm. Geç kalmamak için hiçbir şeye, haydi bir daha gülümse.
Senin bu ellerin diyorum, esmer bir şarkıya benziyor.
Bazı gerçekler vardır, bıçağın ucu kadar sıcak. Gitmek istediğimiz yerler vardır, gömülmek istediğimiz şarkılar. Oysa dürüst bir hayat için yaşlanıyor herkes. Ve anılar, adresi silinmiş evlerde saklanıyor. Belki unutmayı beceremiyoruz Frida, aklımızda hep eski sözlerin yükü. Neye dokunsak, orası çamurlu gece. Nereye baksak, oradan bir rüzgâr geliyor yüzümüze. Çürümek de böyle bir şey Frida.
Senin bu ellerin diyorum, apansız bir yaz iklimi ve odadan odaya iyi geceler müziği. Hayatın hüznü bir vedaysa eğer, senin ellerin derman yerine Frida.