ben bu yazıyı babama yazdım

entry975 galeri
    207.
  1. farkındayım. bunu yazarken keşke diyeceğimin farkındayım, dememem gerektiğini, bunun bana sıkıntı yaratacağının da. ama hayır, bu sefer değil...

    giden gitmiş, kalan sağlar bizimdir derler ya, hah tamda öyle işte.

    pişmanlıklarımı anlatmıyorum, hayır. isyan da yok. öğreniyor insan üstünden koskoca 400 küsur gün geçince, bir yerden sonra saymayı bıraktım. biraz yavaş geçti bu süreç, ama demek ki kısmet şimdiyeymiş.

    pes ettim. bütün açılımları terk ettim ve fark ettim ki yeni dostum hiç hainlik yapmıyor bana. arkamdan konuşmuyor, sırtımdan da bıçaklamıyor üstelik. o kadar sade, saf ve sessiz ki... bir o kadar da güzel eşlik ediyor yeri geldiğinde.

    keşke tanışabilseydin onunla baba. zira seninde yakından tanıdığın bir sırdaşın o. bu konuya neden mi geldim? yakından tanıdığım herkes bir merak konusu idi senin için. çok kurcaladın telefonumu, bilgisayarımı, biliyorum. her seferinde isyan bayrağı açardım. ne kadar aptalmışım..

    çocuk aklı deyip geçemem, ilk gençlik yıllarımda da böyleydi. o günleri özledim mi? evet, çünkü sen vardın, gitmemiştin henüz. sen burada olsaydın, özlemedim derdim.

    aslına bakarsan özledim çok çok çok şeyler var. her yokluğun aklıma geldiğinde üşüyorum, kaleme sarılıyorum. yada birisi varsa yakınımda bütün yaralarımı deşiyorum, gözlerine bakarak esir aldığım kim varsa bir bir anlatıyorum.

    sen gittikten sonra her şey değişti baba. sen bir kere gittin, artık gelemeyeceğini biliyorum, ama alışkanlık işte. sen gittikten sonra belki binlerce kez dönüp arkama baktım. bende bıraktın hasar, tarif edilemez.

    aşayım bunu artık, büyüdüm ben değil mi baba? az mücadele vermiyorum doğrusu. zaten ömür dediğimiz, ölüme sağ salim ulaşmak değil mi?

    bana dair, hayatıma dair planların vardı. senin çırpındığın kadar çırpınamadım belki o hayaller için. ama artık ne sonuç ne de süreç önemli. sen gittikten sonra geçmişimi deşmekten uzak duruyorum çünkü buna mecburum. yeteri kadar ah ettim mi dersin?

    aslında yanlış yapıyorum, işi deliliğe vurup kaçsam mı?

    bütün bu sorularıma cevap alamayacağımı biliyorum, bunu öğrendim. kimine ise garip geliyor hala sana yazmam. ama ben yazmaya başladığımda haz alıyorum nedense. şu an karşımda olsan, inan bu kadar açık sözlü olamazdım sana karşı. ah keşke burada olsan da, açık sözlü olmasam, hiç yazmasam bu mektupları...

    babalar günü dendiği zaman, sen sağ iken çok mutlu olurdum. her ne hikmetse, günlerce ne alsam diye düşünüp yine gider her sene aynı hediyeyi alırdım sana. üstüne üstelik bir de senin paranla. hep aynı parfüm. şimdi düşünüyorum da, hiç yaratıcı değilmişim. gerçi şimdi de değilim, belki biraz sıkıcıyım belki biraz mızmızım belki de biraz sulugöz. bu konuda değişemedim henüz.

    bu mektubu neden yazdığıma dair en ufak bir fikrim yok. ama yazdıklarımın her harfini hissedeceğini biliyorum. sanırım cemal süreyya nın o dizeleri geldi aklıma da, ondan yazıyorum yine. "sizin hiç babanız öldü mü?"..

    arabada epeydir duran bir şiir kitabı var. orhan abi bırakmıştı, oku hoşuna gider diye. dün yolda sıkıldım, bir göz gezdireyim dedim. müthiş bir kalem.

    bunu seninle yüz yüze, göz göze paylaşmak ne güzel olurdu kim bilir. senden dinlemek belki şiirleri. muhtemelen daha çok öğrenirdim, daha çabuk büyürdüm belki. allah biliyor o kadar çok şey var ki içimde; hala istek ve inanç doluyum. büyüyemedim hala. yaşıtlarım evleniyor birer birer, davetiyelerini, düğün fotoğraflarını görüyorum orada burada. ben hala bana aldığın oyuncak bebekle oynuyorum. mutluyum bu halimle, en azından öyle görünüyorum.

    işte böyle baba, aynıyım ben hala. şartlar değişti, imkanlar değişti ama ben hala aynıyım. laf aramızda, hala tembellikte yapıyorum.

    yazdığım mektubu bitirecek olsam da, söyleyeceklerim gelir yine aklıma sarılırım kalemime.

    babalar gününü de çıkarttım zaten takvimden, bugünü seçtim senin-bizim için. hayattayken pek söylemedim, bundan sonra hep bugün söyleyeceğim, seni hala seviyorum ben baba. keşke bunu daha önce de söyleseydim.

    evet, ben bu yazıyı babama yazdım.
    0 ...