herkesin her gece uyumazdan önce yaptığı, fakat hiç kimsenin itiraf edemediği durum! ben ediyorum ama! ve, sorguluyorum! bağıra bağıra hem de!
burada, yani bu dünyada söylediğim her şeyi öbür tarafta bir tokat olarak yüzüme yiyecek olmama karşın! çünkü; bu tarafta ben haklıyım! benim canım acıyor! benim hayatım zamanlama hatalarından ibaret! benim hayatım, hep acele edip de geç kalınmışlıkların toplamı!
düşünürdüm, eskiden! her şeyi! özellikle de tanrı'ya kafa tutan kahramanları! film karakterlerini! romanlardaki yalnız adamları! adlarına şarkılar yapılanları... her biri benim gözümde bir peygamberdi! ve sorardım sessizce. "tanrı, kendisine asi olan kullarını, neden hemen kendi tarafına çekmiyor, çekip de ebedi olarak cehennemde ikamet ettirmiyor?" diye! cevabım; tanrı'nın sonsuz adaleti değildi! -ki, böyle bir adaletin varlığıyla avutuyorum kendimi!
cevabım; tanrı'nın, kendi yarattığı kullarının öfkelerini sevmesiydi!
evet! tanrı, yarattığı bir varlık kadar iki yüzlü değil! iç pazarlıkcı! ve, çıkarsız sevemeyecek bir varlık! hiç biri değil!
kendi yalnızlığında, kendi hayallerinin esiri tanrı! her birimiz gibi, kendini üzmekle geçiriyor zamanının çoğunu!
yorgun o da! tıpkı ben gibi! sadece uyumak istiyor! ben gibi! belki bir de ağlamak! ben gibi! fakat, uyuyamaz o! insan değil! ağlayamaz! gözleri yok! ama her şeyi görüyor!
ve, beni de görüyor! adaletini sorgulayışımı da! fakat, insan değil ki o!
tüm insani duygular kendisinde fakat o insan değil! şimdi, ben de o güzel şarkıyı dinliyorum, geceler boyu! tanrı için! what ıf god was one of us! ve, soruyorum. sessizce! kendi kendime!