"bir kulağından girip öbüründen çıkmak" diye. ingilizler buna "pass over someone's head" diyorlar, italyanlarsa önce bir kulağını gösterip inserire, sonra diğerini gösterip uscita diyorlar. ben en çok italyanların gösterimini seviyorum ancak ülke ve kültürden bağımsız olarak hepsi aynı anlama geliyor.
konuya girmeden önce teknik altyapıyı oluşturdum şimdi erkekleri anlamak üzerine düşüncelerime geçiyorum.
evet azizim, erkekler anlaşılmaz. hakkaten bak. bir şey varsa yokluğunu, yoksa varlığını savunur dururlar. kemal kılıçdaroğlu siyaseti gibidir erkekler. maksat sadece muhalefettir.
ama biz ne yapmalıyız ona değinmeliyim burada.
birincisi bunu kabullenmeliyiz.
yapacak bir şey yok ne yazık ki. yani neticede olan olmuş, şimdi evladın babasız mı büyüsün tabi ki hayır. *
peki kabullenmek dışında ne yapacağız.
inserire-uscita yöntemini kullanarak tehlikenin geçmesini bekleyeceğiz. moral bozmak yok, zaten erkek milleti her şeyden sıkılmaya çok müsait. şikayetçi tavrının üzerine gitmezsen, zamanla o hallerinden kendisi bile sıkılacaktır.
ha, şunu da söylemeden geçemeyeceğim sevgili kardeşim, o yemekleri bana yapsan, keyifli bir sohbet eşliğinde hepsini yerdim. sen mutlu ben mutlu. hatta erkekleri çekiştirir, canlarına okurduk hepsinin.
senin hatan, beni çağırmadan gidip onca güzelim yemeği eşine yapmış olman. adama ekmek arası sucuk versen daha mutlu olurdu. bir daha böyle bir hata yapmamanı temenni eder gözlerinden öperim. *