bilim adamlarına göre makine icat edildiği tarihten itibarenki tarihlere olabilecektir. bununla ilgili bir belgesel izledim aklımda kalanları aktarayım. atıyorum makine yarın mı icat edildi. yani ayın 7'si. ayın 7'sinden önceki zamana gidilemez. geleceğe gitmek ise geçmişe gitmekten daha kolay. zira ışık hızından daha hızlı bir buluş üzerinde çalışıyor. ben belgeselin yalancısıyım.
bu bir sarmal şeklinde ışık topluluğu. hani bobinin üzerine tel sararsın ya aynı şey. ama devasa boyutta. böyle bir yana yatık gökdelen düşünün öyle bir şey. bu sarmal, tüp içine hapsedilmiş ışıklardan oluşuyor. hani fiber optik derler ya işte bir insanın sığabileceği kadar genişlikte.
peki bu ışıktan oluşuyorsa nasıl ışıktan daha hızlı gidilebilir düşüncesi, sarmal oluşundan kaynaklı. sarmalda döndükçe daha da hızlanıyorsunuz. artık kendinizden bir enerji oluşmuş oluşuyor. hani bu basit bir örnekle rüzgarı arkanıza aldığınızda daha hızlı koşarsınız ya. bu sürekli dönmenin oluşturduğu enerjiyle, bi de arkanıza ışık hızını da eklediğinizde ışık hızından daha hızlı gitmiş oluyorsunuz. dolayısıyla o sarmalın içine girildiğinde hızla dönme sonucu ışıktan daha hızlı bir şekilde zamanda yol kat edilerek sarmalın sonuna ulaşıp dışarı atılmamızla geleceğe gidilebileceğini savunuyorlar. daha çok bunun üzerinde çalışıyolar geçmişten ziyade. açık açık demiyorlar da geçmişe gidileceğini onlar da sanmıyor.
böyle tırt bir şey işte. bu manyaklar da ömürlerini laboratuvarlarda geçiriyor hiç düşünmüyor ki, yaşanmış şeyi nasıl yaşanmamış kabul edecekler. atıyorum benim yarın mesela işim var dışarı çıkıcam. şimdi gece ya mesela, daha yarın olmamış çıkmamışım. belki ben gece uykumda ölmüş olucam. sarmaldan çıkıp geldiğimde odaya ben kendimi yatağımda ölü mü bulcam. nolcak benim sevaplarım günahlarım. benim hesabın kapanması lazım. ama atıyorum ben öldükten sonra namaz kılcam, o sevap nolucak. o değil de ben kendimi napıcam abi, nereye gömücem. te allam.
