hiçbir imkan sağlanmamış, tıbbi malzemeleri olmayan, terörün ya da aşiretlerin hüküm sürdüğü, her an can tehlikesinin yaşandığı, kısaca kaderine terkedilmiş bir yerde insan doğasının gereği sonucu olarak haklı bir şekilde hizmet yapmak istemeyen doktorlardır. doktorluğu neden seçmiştir bu her fırsatta karalanmaya çalışılan, önyargılarla yaklaşılan, bok at izi kalsın mantığıyla türlü türlü hakaretlere uğrayan doktorlar; basit şekliyle insanlara yardım etmek, geleceklerini sağlıklı yaşamalarını sağlamak, yaşam kalitelerini arttırmak için değil mi? hangi düşünebilen mahlukat para manyağı olmak için doktorluk gibi uzun yıllar eğitim görüp bir bok kazanılamayan çok masraflı bir mesleği seçer ki lan mantıklı olun biraz.
peki bu hekimlerin eğitim gördükleri büyük şehirlerde iyileştirmek için canlarını dişlerine taktıkları insanların da büyük bir çogunlugu doğudan bir şekilde bu şehirlere gelen amca teyzeler değil midir? ayrım yapmadan hatta kimi zaman bu amca teyzeleri kendine daha da yakın, sıcak hissedip ekstra özveriyle ilgilenen doktorları hiç mi görmez gözünüz. görmez tabii ki çünkü herkesi kendi gibi görmek ister bu bünye. doktorları da öyle görmek isterler çünkü, sonunda bok atıp ezikliklerini bi nebze giderebilmek amaçlı. büyük şehirlerdeki hasta popülasyonunun çoğu zengin, parfüm kokan mis hatun ya da cilali abiler midir dersiniz? lan türkiye'deki %5 i geçmeyecek bir oranı genele mal edip bok atmaya çalışmak hangi mantığın ürünüdür? bir kısmı şu mantıgın ürünüdür; gerçekten de zamanında götünü yırtsa da yapamadığı kazanamadığı tıp fakültesini kazanan, kendi gerçekleştiremediği hayallerini gerçekleştiren doktorlara içten içe kin duyma, kıskançlık içgüdüsünün ürünüdür.bir kısmı da kıskançlık ya da kin gibi kirli duygular beslememesine rağmen sadece birkaç olay yaşayıp da tespit yapma meraklısı, oturduğu yerde ülke kurtaran tiplerin mantığının ürünüdür. bunlar bırakın hayati tehlikesi olan bir yerde mecburi hizmet yapmayı, mahallesinde bir kavga olsa pencerenin arkasından bakıp çekirdek çıtlatmayı bilir ancak.
uzun lafın kısası; türkiye'nin her karış toprağı gidilmesi hizmet yapılması gereken topraklardır fakat gerekli, yeterli imkanlar sağlandığı sürece. emin olun bu bok atan kraldan çok kralcılardan oluşan tiplerden çok daha fazla seve seve yapacaklardır hizmetlerini. sonuçta kendi adıma konuşayım ben seve seve yaparım arkadaş. sağlıklı ve bilinçli günler dileğiyle...