Dün gibi hatırlıyorum: azılı bir Ekim di, sen yağmurlu bir sonbahar akşamı gibi çöktün çocuk hayallerimin üzerine, tüm kenti kuşatmıştı sararmış yapraklardan sızan ölüm kokusu Senin gözlerinde çakmaya uğraşan zavallı bir şimşek ve dudaklarındaysa şarap kokan ürkütücü bir gök gürültüsü! Kapattım o zaman tüm ışıklarını şehrin ve zehirli bir yılanyastığına dayayıp başımı, dilimde yarım yamalak peri masalları ile çıkmaya başladım bakışlarından fışkıran camdan merdivene...