Zaman kavramının önemini kaybettiren ortamın bir diğer sorumlusu da her alandaki "Kökten devletçilik"tir. Siyasi iktidarlar da, idare de ve hatta özel sektör de, rekabeti dünya ile yarışmak olarak değil, devlet bütçesinden nemalanmak biçiminde algılamışlardır.
Örneğin Türk özel sektörünün otomotiv endüstrisi, dünya pazarlarına satış yapmak için değil, devletin araç alımlarından daha fazla pay almak için yarışmışlardır.
"Zaman"ı ucu açık bir kavram gibi gören siyaset, idare ve ekonomi anlayışı, önce Turgut Özal'ın 1980'lerdeki yeniden yapılanma programı ile sonra da Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girdiği 1995'ten beri değişmeye başladı.