allah üşenmemiş baya çalışmış kızın üzerinde. memeleri, bacağı, götü falan çok diri. ( güzellik anlayışımızı da ifşa ettik ya neyse...)
at gibi kız yani. dışardaydık bi ara. şirketin işini hallettik sonra yemeğe gittik, az daha '' hancı atımı gölge bi yere çek '' diyecektim garsona. öyle endamlı bi kız.
aga gerçekten kız o kadar seksi, o kadar güzel ki, buna rağmen hayatına bir tane bile erkek girmemiş.
sordum, çok mu seçicisin nagihan dedim.
hayır beni seçen yok dedi. çatalı ete batırıp dişleriyle sıyırdı. tekrar konuşmaya devam ettim. yanlış anlama nagihan biz seninle iyi bir dostuz. biliyorum bu konuyu konuşmak canını sıkıyor ama kadın dediğin geç evlenmemeli, bence kör topal birini bulmalısın artık dedim. iyi de kim bu topal kuki, kör benim galiba çünkü göremiyorum etrafımda dedi. bıçağı sertçe ete sürüp eti bölmeye çalıştı. sinirlenmişti.
hafifçe gönlünü almak için, '' nagihan 5 cm uzun olsam seni babandan isterdim kız '' dedim. ( şakalaşırız çok )
ahaha ciddi olamazsın kuki, babam seni tanısa balkondan atar dedi. bıçağı bu sefer ete daha hızlı sürttü.
evet ciddiyim nagihan, santimler benim için çok önemli dedim.
kukla şu tuzu uzatır mısın dedi. saçları savruldu.
verdim tuzu. sinirlendin mi kız sen dedim.
yok kuki alışığım ben evde kalmaya. 38 senedir evle baya kaynaştım dedi.
yo yooo dedim, sen alındın dediklerime. ayyy kıyamam sana ya, hadi tut elimi nikah dairesine gidiyoz dedim.
ihihi yaptı. çatalı sertçe ete saplayıp gözüme baktı.
nagihan korkutuyosun dedim.
diğer eliyle pençe yapıp hırrrrr hırrrr yaptı.
ekmek çarpsın kafayı yiyiyo bunlar. altıma etcektim. çok uzun tırnakları vardı lan. garson suuuuu diye bağırdım.