kesinlikle kaçındığım eylemdir. Abi adamlar aylarca emek vermiş o filmi çıkarmış ortaya. Her sahne kim bilir kaç kez çekilmiş. Çoğu sahne vurgulari hakkıyla verebilmek için defalarca tekrar çekilmiş. Kaldı ki birçok filmin birçok sahnesinde o vurgular o ses tonları veriyor asıl duyguyu.
Örnek vermek gerekirse, my name is khan filminde rizvan ın mandiraya evlenme teklif ederkenki o moron ses tonu şahsıma çok tatlı gelmişti. Dublaj izledim ibne bir sesle sıfır vurguyla hiç haz alamadım.
Hadi geç onu, testere serisi lan. Ses tonuna hayran kalınmayacak tek karakter yok 7 filmde de. Sadece jigsawun o sikici ses tonuyla i want to play a game cümlesi adamı orgazm ederken dublajda tiksinti duyuyorum resmen.
Kaldı ki eğer film ingilizce ise veya sizin az çok bildiğiniz bir dilde ise altyazılı izlemek ve konuşmaları dikkatle dinlemek kulağınızın o dilde gelişmesine büyük katkı sağlar. Yani en azından ben ingilizcemin gelişmesine büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Artı bollywood ile tanıştıktan sonra hindistana dair her boka hayranlık beslemekle birlikte hintçe öğrenmeye karar verdim ve başladım. Şuan hintçe filmlerdeki konuşmalar eskisi kadar yabancı gelmiyor bana. Baya kelime ezberledim. Konuşmaları artık kulağım seçebiliyor.
Sonuç olarak altyazı dublajı her türlü döver.