bi tarafta bana oy vermeyen patates dinindendir diyen, yani açık açık benden başka partiye oy veren müslüman değildir, müslümansan bana biat edeceksin kafasında bir siyasal islam
adam zaten kendisini islam halifesi olarak görüyor. cemaat gibi büyük, organize ve en önemlisi entelektüel birikimi yüksek bireylerden oluşan bir güç her zaman için halifeye karşı tehdittir. bu adamlara da her istediğini kabul ettiremezsin, karşında her dediğine hüloooğ diye bağırıp seni kayıtsız destekleyecek tipler yok.
halife tayyipin beklentisi ne;
şimdiye kadar hep seküler solcular bu ülkeyi yönetip istedikleri yeri kendilerine peşkeş çektiler. şimdi biraz da biz yandaşımızı görelim, bu da en meşru hakkımızdır. hem zaten bu hırsızlık veya haram lokma değil ki. ben iktidarsam en doğal hakkım. ister asarım ister keserim. 23 nisan da koltuğuma oturan çocuğa bile demedim mi. başbakan sen oldun, ister asarsın ister kesersin. ben bunları yaparken de kimse bişey demesin. hani ne istedilerse verdik ya, onlar da gözünü kapatsın bi zahmet.
diğer tarafta özü itibariyle tek gayesi i'la-yı kelimetullah olan ve bu hususta dayanağı sadece Allah-u teala ve anadolu halkının himmeti olan, olması gereken bir cemaat.
maalesef cemaatin bu cihat hareketinde az veya çok iktidar imkanlarını kullanma fırsatı edinmesi ve buna yeltenmesi sonucu bir nevi tokattır bu çekilen sıkıntılar. hizmetin çıkarına uygun diye siyasi iktidarın imkanlarının kullanılması bu hareketin safiyetine halel getirmiştir sadece. allah-u teala, davasına başka hayal bulaşmasına müsaade etmez. cemaatin de bunu çürük ayıklama fırsatı yapması lazım.
başbakan, "ne istedilerse verdik" dediyse cemaatin de kendisini sorgulaması lazım. allah'tan istenecek şeyi neden kuldan istedik diye.
elbette bu çatışmanın kazananı allah'ın davası olacak.
