"kafamdan rejim yapıyorum fikrini çıkardım. öyle daha iyi oluyormuş psikolojim açısından. evet ben rejim yapmıyorum. hayır... bildiğin aç geziyorum. hava soğuk... insan aç olunca soğuğu daha çok hissediyormuş... sabah 8 gibi bir adet küp şeker yedim... at gibi. şekerin resmen metabolizmam tarafından işleme sokulduğunu hissettim. bi sıcaklık yayıldı böyle. bünyem şekeri anında parçalarken yayıldı sıcaklık sanırım. yediğim şekere acıdım. absorbe etmek lan bu resmen.
elim herhangi bir yiyeceğe gidince önce göbeğimi elimle sıkıyorum. kendime kendimi hatırlatıyorum. sonra bacağımı sallıyorum 6-7 saniye. zaten bacağımı şöyle bir sallayınca yağların dalgalanıp da durulması 6-7 saniye sürüyor. sonra da şu klibi açıyorum:
kendimle konuşuyorum: "sen bi shakira nın kıçına sahip değilsin birfincancay! bi rihanna değilsin birfincancay! neden? çünkü şişmansın! zayıflayacaksın! bak kadınlar öyle şahane-i mahlukat numuneleri ki şehvetten birbirlerini elliyorlar! zayıflayacaksın! bak bak karılara bak! gör!" diyorum. sonra ağlamaya başlıyorum... ağlamak da bir su kaybı.. güzel güzel.
kuyu suyundan hallice olan bol mineralli sular içiyorum. bisküvi değil saman yiyorum. tuzsuz çekirdeğin manasızlığını tadıyorum. şekersiz çaya döndüm... üşüyorum...