kıraathane

entry27 galeri
    9.
  1. FAKiR AĞASI KIRAATHANESi

    Fakir Ağası kıraathanesi’nde ben ve yalnız
    (Haneye bir eksi düşün,fazlayım buraya çünkü.)
    Karşılıklı oturmuşuz,beti benzi sararmış bir masanın etrafında;
    O,bana Kırgız dilinde bir masal anlatıyor
    (Bir kımızımız eksik.)
    Kırmızı kurdelalı,sarışın kız yine geçiyor hızlı adımlarla karşıdan karşıya
    Her adım attıkça;yüreğimdeki o arsız bela
    Sürüklüyor beni bir çölün ortasına doğru.
    Galiba,Hüseyin’im şimdi çıplak ayaklarıyla bir kum tanesi misali eziyor benliğimi
    (Susuz,suçsuz,sus payında o sonsuz sevgi.)

    Fakir Ağası Kıraathanesi’nde ben ve yalnız
    Yarım bardak çayın yanında,Onun eli alnında
    Benim ellerim anında,’l’harfini silmekle meşgul bu satırda.
    Durgun bir su birikintisinin kenarındaki ağaçtan düşüyor zaman,yaprak yaprak
    Üstü çizili,bazısı henüz yeşil,bazısı kurumuş kül rengi.
    (Biz hangisine benziyoruzki?)

    Fakir Ağası Kıraathanesi’nde ben ve yalnız
    Üst kenarı biraz yırtılmış,el yazısıyla yazılmış bir beyitte
    Şöyle demiş Nurettin;
    -Kibrimden dağlar kurup oturdum en üstünde,
    -Bir kibrit çakıp,yakıp kurtulsam dedim nefsimden.
    -Mamafih zem zem yerine sem içtim her vakitte
    -Tinim, lahitte:altı üstü,dört köşe mermer
    -Nemrut’ta kim!der gibi baktı son nefesim ölümsüz büstümde.

    Fakir Ağası Kıraathanesi'nde yalnızım ben yine…

    (bkz: )

    https://www.facebook.com/...4382043?ref_type=bookmark
    0 ...