Kadınlara yalanlar...
KADINLAR, erkeklerin yalanlarına asla kanmazlar.
ister "Askerde yüzbaşıya dedim ki... " diye başlayan uzak bir yalan olsun,
ister "Elimi hiç bırakma... " gibi yakın bir yalan...
Kadınların kanmış gibi gözükmeleri, onların annelik güdülerindeki "Bırak,
mutlu olsun" hoşgörüsündendir.
Aldatılan kadınların yalanlara inanmış gibi gözükmeleri ise kendi yüce
-dürüst sevdalarına leke kondurmak istememeleri yüzündendir.
Yoksa...
Yoksa kadınlar yalanlara asla kanmazlar.
*
Ama günlerden bugün, kadınlara en büyük ve kolektif yalanın söylendiği
gündür:
"Kadın Hakları Günü... "
Gazetelerde, köşelerde, televizyonlarda, siyasilerin dillerinde, aydınların
ağızlarında, egemen ve güçlü erkeklerin söylemlerinde bugün bütün gün "kadın
haklarını" dinleyeceksiniz.
Söyler misiniz: ?
Hem kadınları ikinci sınıf insan sayan ortaçağ zihniyetini iktidarda tutmak,
Hem "kadın özgürlüğü" lafları etmek, büyük bir yalan değilse ne?
Türk kadınına, tüm dünya kadınlarından bir adım önde haklar veren Mustafa
Kemal'den nefret edenlerin eteğine yapışmak, ama "kadın hakları" diye
tutturmak...
Nasıl bir ikiyüzlülüktür?. .
Kendileri birer italyan gibi giyinip kadını Ortaçağ tesettürüne mahkûm
edenlerin iktidarına bayılmak...
Ama "kadın haklarından" söz etmek...
*
iktidardakilerin kendi kadınlarına bakın; yemek masalarında dahi yerleri
olmayan, erkeğin gözüne bakması, el sıkması sakıncalı sayılan... Birer
yasaklı gibi, sessiz, sinmiş, sanki yok gibiler.
Ama göreceksiniz, o erkekler bugün sıkılmadan "kadın haklarından" söz edeceklerdir.
Ve aydınlar, yazarlar, medya, sermayenin erkekleri, toplumun babayiğitleri
bu büyük yalanın bir ucundan tutacaklardır.
Bugün kadınlara yalan söyleme günüdür.
Hep birlikte, bir ağızdan...
Kolektif ve büyük bir yalan.
Kadın buna inanmaz.
Dönüp erkeklerin yüzüne "yalan söylemeye utanmıyor musunuz?" diye
Tükürmemesi ise onun asil ve yüce kimliğindendir.